NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سَعِيدُ بْنُ
مَنْصُورٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
وَهْبٍ
حَدَّثَنِي
أَبُو
هَانِئٍ عَنْ
عَمْرِو بْنِ
مَالِكٍ عَنْ
فَضَالَةَ بْنِ
عُبَيْدٍ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ كُلُّ الْمَيِّتِ
يُخْتَمُ
عَلَى
عَمَلِهِ
إِلَّا
الْمُرَابِطَ
فَإِنَّهُ
يَنْمُو لَهُ
عَمَلُهُ
إِلَى يَوْمِ
الْقِيَامَةِ
وَيُؤَمَّنُ
مِنْ فَتَّانِ
الْقَبْرِ
Fedâle b; Ubeyd'den
rivayet olunduğuna göre, Rasûlullah sallalahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurmuştur:
"Ölen her kişinin
amel (defter)i kapanır. Ancak (Allah yolunda) nöbet tut(arken hayatını
kaybetmiş ol)an kimse müstesna. Onun ameli kıyamet gününe kadar artırılır. Ve o
kimse kabir imtihanının acısın)dan emin olur.”
İzah:
Tirmizi,
fedailü'l-cihad; Darimi, cihad; Ahmed b. Hanbel, IV, 146, 150, 157; VI, 60.
Ölümünden sonra her
insanın amel defteri kapandığı halde, nöbet mahallerinde Allah için nöbet bekleyen
kimselerin amel defterleri kapanmaz, onların sevap hanelerine kıyamete kadar
yeni sevapların yazılmasına devam edilir.
Çünkü bu kimse Allah'ın
dinini yüceltmek, müslümanları düşmanlarından korumak için hayatını feda
etmiştir. Bu hadis-i şerifte nöbet beklerken ölen kimselerin dışında herkesin
amel defterinin kapanacağı ifade edildiği halde, Ebu Hüreyre'den rivayet
edilen; "İnsan öldüğü vakit bütün namelleri kesilir. Yalnız üç şey(in
sevabı) kesilmez: Sadaka-i ceriye, faydalanılan ilim, ona dua eden salih
evlad"[Müslim, vasiyyet; Ebû Dâvud, vesâya; Tirmizi, ahkâm; Ahmed b.
Hanbel, II, 372.] mealindeki hadis-i şerifte sadaka-i cariye sahipleriyle
arkasında ilmi eserler ve kendisine dua edecek hayırlı evlat brrakan kimselerin
de amel defterlerinin kapanmayacağının haber verilmesi, bu iki hadis arasında
bir çelişki bulunduğu anlamına gelmez. Çünkü ölen bir kimsenin amel
defterindeki sevapların artmaya devam etmesi iki şekilde olur:,
1. Bir başka kimse
vasıtasıyla artar. Ölen bir kimsenin Ölürken bıraktığı bir kuyudan bir başka
insanın gelip su içmesi gibi. Bu insanın su içmesi kuyu sahibinin amel
defterindeki sevabının artmasına sebep olur.
2. Hiçbir kimsenin
aracılığı olmadan artar. İşte mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifte anlatılmak
istenen bu ikinci şıkka giren cinstendir. Allah yolunda nöbet beklerken
hayatını kaybeden kimselerin amel defterindeki sevapları işte bu şekilde hiçbir
kimsenin aracılığı bulunmadan artmaya devam eder.
Ebû Hureyre'den
rivayet.edilen hadis-i şerifte anlatılmak istenen kimseler ise, öldükten sonra
amel defterlerindeki sevaplarının artması diğer bir kimsenin aracılığına bağlı
olan kimselerdir. Neyrül-Mearib isimli eserde nöbet tutmanın Mekke'de ikâmet
etmekten faziletli olduğu, Muğnî isimli eserde ise, nöbetin en azının bir saat,
tamamınmsa kırk gün olduğu, Siyeru-Kebir'de de en azının bir gün, en çoğunun
kırk gün, vasatının da üç gün olduğu ifade edilmektedir.[Şeyh Halil Ahmed,
Bezlu'l-mechud XI, 405.]